Ana içeriğe atla

Öğrenmeyi öğrendinizmi?


Sınav başarısı dediğimiz şey, aslında birbirinden farklı derslerin ve bu derslere ait içeriklerin iyi öğrenilmesine dayanıyor. Sınavda karşımıza birtakım sorular çıkıyor ve bu sorulara verdiğimiz yanıtlara bakarak öğrenme düzeyimiz belirleniyor. Öğrenme düzeyimiz, bir yükseköğretim programının puanı için yeterli görülüyor ise ve tercihlerimizde puanımızın yeteceği bölüme yer verdiyseniz kontenjanlar ölçüsünde o bölümde okumaya hak kazanıyorsunuz.

Sınavdan önce birçok öğrenci kendisine “Yeterince çalıştım mı?” arkadaşlarına ise “Çalıştın mı?” sorusunu yöneltir. Sınavdan sonra ise genelde “Çok çalışmıştım; ama olmadı…” yorumu yapılır.

Bu yorum sınava hazırlanan adayın “öğrenmeyi bilmediğini” gösterir. Çünkü öğrenmek ile çalışmak birbirinden farklı anlamlar içerir. Bireyin, çalıştığı halde öğrenemediği konular olabileceği gibi çalışmadan da öğrenebileceği konular bulunabilir.

O zaman öncelikle bir kişinin kendisine sorması gereken soru: “Ben öğrendim mi?” olmalıdır. Bu sorunun cevabı “evet” ya da “hayır”dır. Ancak öğrendim mi sorusundan önce de kişinin kendisine “öğrenmeyi öğrendim mi?” sorusunu yöneltmesi gerekir.

Meşgul olmak kolay, verimli olmak zordur. Hayatınızla ilgili kararları rastlantılara bırakırsanız, çalışmalarınızı ve başarınızı engelleyecek pek çok sebeple karşılaşırsınız. Başarıya ulaşabilmek için anlama, öğrenme ve hız kazanma çalışmalarını sistematik bir şekilde sürdürmek gerekir. Verilen bilgileri programlı ve disiplinli bir ev çalışmasıyla sürdüremeyen öğrencinin başarıya ulaşması çok güçtür.


Başarının en kolay ve en kısa yolu ÇALIŞMAKTIR...


Kaynak

Bilgi: http://www.birey.com/haber_detay?go=XVWmVg%3D%3D
Resim:
http://www.qscourses.com/blog/wp-content/uploads/2015/03/Businessman-with-suitcase-walking-book-scale.jpg 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Simon Sinek: Mükemmel liderler bir harekete nasıl ilham verirler

Simon Sinek'in altın çember ve sorusu "Niçin" ile başlayan basit fakat güçlü bir ilham verici liderlik modeli var. Onun verdiği örnekler 'Apple', 'Martin Luther King', ve 'Wright' Kardeşleri kapsamakta — ve karşıt olarak da zor günler geçiriyor gibi gözüken Tivo. (yakın geçmişte kazandığı mahkeme ile borsa değerlerini üçe katladı.)

Lütfi Zâde - 95 yaş

Bugün dünyaca ünlü professör Lütfi Zâde  95 yaşını tamamladı. Lütfi Zâde 1921 yılında Bakü’de doğmuş ve 1944 yılından beri de ABD’de yaşamaktadır. 15 yaşına kadar çok fazla kitap okumuş, 15 yaşında artık başkalarının yazdıklarını okumanın yeterli olduğunu düşünerek kendisinin yeni bir şey ortaya koyması gerektiği kanaatine varmış.

Kitap Okumak İş Hayatı Açısından Neden Önemli?

İşadamı Bill Gates Forbes dergisine göre 2015 yılı itibari ile dünyanın en zengin kişisiydi Kitap okumak küçük yaşlarda edinilen bir alışkanlık olsa da sonradan da kazanılabilmektedir. Bireyin kitap okuması özellikle kendisine “faydalı olacak kitapları” okuması sosyal hayat ve iş hayatı içinde bir gerekliliktir. Çoğunlukla işten çıkıp televizyon karşısına geçmek her ne kadar daha cazip olsa da uzun vadede izlediklerimizin büyük bir kısmını unuttuğumuz için bize pekte faydası olmamaktadır. Öğrenmenin yaklaşık %80’lik kısmı okuma ile gerçekleşir. Bu nedenle mesleğinizde ve hayatınızda ilerlemek için okumaya belirli bir zaman ayırmanız gerekmektedir. İş hayatının en temel taşı doğru iletişim kurabilmekten geçer, kitaplar sizin bilgi birikiminizi arttıracak ve daha güçlü kelime haznesine sahip olacaksınız. Bu durum hitabetinizi de güçlendirecek ve size artı puan kazandıracaktır. Okumak sizi düşünmeye yöneltir (farklı yönlerden olaylara bakabilme yeteneğinizi geliştirir) ve kendin...