Ana içeriğe atla

İş Hayatının Güncel Sorunlarından: Mobbing


Plazaların ve teknolojinin hayatımıza girmesiyle beraber aslında var olan, ancak adını tam koyamadığımız bir sorunun varlığını fark ettik. Mobbing! Peki mobbing dediğimiz olay nedir? TDK sözlüğüne göre “Yıldırkaçır” anlamına gelen bu sözcük, herhangi bir kişiye sebepsiz yere kafayı takmakla başlayan ya da küçücük bir sürtüşmeyle cereyan eden, sonrasında psikolojik olarak baskılar sonucu mağduru intihara kadar sürükleyen bir serüven.

Aslında ikili ilişkilerin her alanında olabilecek bir durum bu. Ancak, “plaza dünyası” dediğimiz daha çok rekabetin baş gösterdiği işletmelerde bir kişinin bir kişiye ya da bir grubun bir kişiye uygulayabildiği, üstün asta uygulayabileceği gibi astın da üste uygulayabildiği psikolojik bir baskı sonucu oluşan ve baskıların artmasıyla beraber mağdurun dayanamaz noktaya gelmesi sonucu, işten ayrılma, psikolojik tedavi görme, hatta dediğim gibi son nokta olarak mağdurun ölümüne sebebiyet verme mobbingin sonuçlarındandır.

Mobbing nedir? Mobbing nasıl ortaya çıkar?

En başında iki kişi ya da bir grupla bir kişi arasında küçük bir tartışma meydana gelir. Bu tartışmadan sonra mağdur olacak kişinin yaptığı her hareket güçlü tarafın tabir-i caizse zoruna gitmeye başlar. Ya da yeni girilen ortamda henüz hiç tartışma yaşamamışken mağdur olacak tarafın dışlanması da bu serüveni başlatabilir. Mobbingi başlatan kişi hiçbir sebep yokken “can sıkıntısı içerisinde zevk arayışında” da olabilir ki bu durum onun gerçekten psikolojik sıkıntıları olduğunun en büyük ispatıdır. Mobbingi uygulayan kişi ya da mobbing uygulanan kişinin cinsiyeti önemli olabilir de olmayabilir de. Önemli olan burada konunun ne olduğu ve kişilerin alıp veremediklerinin ne olduğudur.

Böyle bir durumda neler yapılabilir?

Öncelikle böyle bir sürecin ispatlanması gerekmektedir. Bir de küçük bir hareketin bile mobbing olduğu söylenemez. Dediğim gibi bu bir süreçtir. Prof.Dr. Pınar Tınaz, “İş yerinde kurbana karşı gerçekleştirilen kötü davranışların psikolojik terör olarak adlandırılabilmesi için en az 6 ay ve en az haftada bir kere gerçekleştirilmesi ve genelde ortalama uygulama süresinin 15 ay, sürecin kalıcı ve bazen ağır etkilerinin ortaya çıkması için de 29-46 ay geçmesi gerektiğini” söylemiştir. Hukuksal olarak bir süreç başlatacaksak eğer, mobbingin olduğu en az 6 ay geçirmemiz ve bu durumu şahitler ya da kameralarla bir şekilde ispat etmemiz gerekmektedir.

Hiç bunlar olmasa da, önlem alınsa olmaz mı?

Elbette olabilir. Bunun için de gerek bireysel, gerek kurumsal hatta toplumsal önlemler mümkün. Ancak toplumsal ve kurumsal (yönetsel diyelim, her şirket sonuçta kurumsal değil) zor bir süreç olabilir, en iyisi biz bireysel önlemler alalım ki bu süreç başlamadan bitirmeye çalışalım ancak hala zorlanıyorsak, karşımızda ki kişi hala mobbing yapacağım diye uğraşıyorsa o zaman durumu üst yönetime bildirmekte fayda var. Maalesef bizim en büyük sıkıntılarımızdan birisi bu. Mobbingi üst yönetime gerek işimizden olma korkusu gerek bana inanmazlar korkusu ile bildirmediğimiz için sonuçta saldırgan taraf haklı çıkabiliyor ve biz “psikolojisi bozuk” damgası yiyebiliyoruz.

Bireysel olarak yapabileceğimiz ilk şey, şu olabilir; kişiyle açık ve net şekilde konuşmak çünkü kaçıp kovalamaca oynadıkça hem saldırgan zevk alacaktır, hem de mağdur günden güne daha çok yıpranacaktır. Konuşmayı denedik işe yaramadı diyelim. Bu nokta da çelik gibi sinirlerimizin olması ve kendimize güvenimizi bir şekilde geri kazanmaya çalışmamız gerekmekte. Unutmayın ki sadece güçlü ve başarılı kişilere mobbing uygulanmaz, pasif kişilere de mobbing uygulanabilir. Gerekirse psikolojik destek alarak bu süreci atlatabilir özgüvenimizi ve özsaygımızı yükseltebiliriz. Özgüven yükseldikten sonra işler değişecektir. Nasıl mı? Atağa kalkarak. Öncelikle saldırganla çalışmanız gerekiyorsa ya da gerekmiyorsa ondan kaçmayın. Aksine karşısına çıkıp, daha çok gülümseyin! Selam verin. Afallayacaktır. Ne oldu? Taktik değiştirdik. Ne oldu? Özgüvenimiz ve egomuz tavan yaptı ve kaçmak yerine kendimizi saldırganın eline bıraktık. Ne oldu? Mobbing yapan taraf değişti. J

Önemli olan tek nokta var gördüğünüz gibi EGO ve ÖZGÜVEN bu ikisini kaybetmediğimiz sürece kaybetsek te geri kazanmaya çalışmadığımız sürece saldırıya da uğrarız, hasta da oluruz, intihar da ederiz. Eğer karşı taraf bizden güçlü değilse yenilmeyecek hiçbir psikolojik saldırı yoktur. Güçlü dememin nedeni de şu, mobbingi yapan patronsa ya da şirketten hiç ama hiç gitmeyecek biriyse savaşmanın hiçbir önemi ve gereği yoktur. Bir an önce iş bulup gitmeye çalışın. Aksi takdirde saldırgan maalesef her şekilde sizi yenecektir.

Hayatınızda Başarılar!

Kaynak
İk Uzmanı, Öğr. Gör. Hilal ÖZTÜRK
http://www.iienstitu.com/is-hayatinin-guncel-sorunlarindan-mobbing/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Simon Sinek: Mükemmel liderler bir harekete nasıl ilham verirler

Simon Sinek'in altın çember ve sorusu "Niçin" ile başlayan basit fakat güçlü bir ilham verici liderlik modeli var. Onun verdiği örnekler 'Apple', 'Martin Luther King', ve 'Wright' Kardeşleri kapsamakta — ve karşıt olarak da zor günler geçiriyor gibi gözüken Tivo. (yakın geçmişte kazandığı mahkeme ile borsa değerlerini üçe katladı.)

Lütfi Zâde - 95 yaş

Bugün dünyaca ünlü professör Lütfi Zâde  95 yaşını tamamladı. Lütfi Zâde 1921 yılında Bakü’de doğmuş ve 1944 yılından beri de ABD’de yaşamaktadır. 15 yaşına kadar çok fazla kitap okumuş, 15 yaşında artık başkalarının yazdıklarını okumanın yeterli olduğunu düşünerek kendisinin yeni bir şey ortaya koyması gerektiği kanaatine varmış.

Kitap Okumak İş Hayatı Açısından Neden Önemli?

İşadamı Bill Gates Forbes dergisine göre 2015 yılı itibari ile dünyanın en zengin kişisiydi Kitap okumak küçük yaşlarda edinilen bir alışkanlık olsa da sonradan da kazanılabilmektedir. Bireyin kitap okuması özellikle kendisine “faydalı olacak kitapları” okuması sosyal hayat ve iş hayatı içinde bir gerekliliktir. Çoğunlukla işten çıkıp televizyon karşısına geçmek her ne kadar daha cazip olsa da uzun vadede izlediklerimizin büyük bir kısmını unuttuğumuz için bize pekte faydası olmamaktadır. Öğrenmenin yaklaşık %80’lik kısmı okuma ile gerçekleşir. Bu nedenle mesleğinizde ve hayatınızda ilerlemek için okumaya belirli bir zaman ayırmanız gerekmektedir. İş hayatının en temel taşı doğru iletişim kurabilmekten geçer, kitaplar sizin bilgi birikiminizi arttıracak ve daha güçlü kelime haznesine sahip olacaksınız. Bu durum hitabetinizi de güçlendirecek ve size artı puan kazandıracaktır. Okumak sizi düşünmeye yöneltir (farklı yönlerden olaylara bakabilme yeteneğinizi geliştirir) ve kendin...